Doğal Beslenmenin Bir Yılı
Animal, Vegetable, Miracle: A Year of Food Life
Nuray DAL
Barbara Kingsolver Animal, Vegetable, Miracle: A Year of Food Life [Hayvan, Bitki, Mucize: Doğal Beslenmenin Bir Yılı] adlı kitabında gıda güvenliğinin üç temel yönünden bahseder: çevresel sorumluluk, tarımsal sürdürülebilirlik ve yiyecek yetiştirenlere verilecek adil ücretler. Kingsolver, küçük çaplı çiftçilerden alışveriş etmenin bu üç gereği yerine getirdiğini kanıtlar. İstikrarlı yerel tarım gıda güvenliği için kilit noktadır. Çiftçilerin pazarlara daha fazla erişim ihtiyacı vardır. Tarım alanlarının kentleşmeye maruz kalması planlı bir şekilde önlenmelidir. Çiftçiler ve tüketiciler arasında daha güçlü bağlar kurularak, tüketicilerin gıda kaynağıyla ilgili daha geniş bilgi sahibi olması sağlanmalıdır.
Kingsolver mevsimlik sebzeleri pişirmenin ve yetiştirmenin öneminden bahseder. Zira sebzelerin bozulmasını önlemek için uygulanan kimyasal tarım ilaçları oldukça zararlı ve kanser yapıcıdır. İşte bu nedenle Kingsolver, bozulma bahanesini reddederek organik besinler yetiştirir. Bu durum okuyucuya de organik sebze yetiştirme ya da güvenilir yetiştiricilerden organik sebze satın alma mesajını verir. Kendi yaşadığı deneyimleri paylaşarak bunun bir hayal olmadığını okuyucuya kanıtlar. Kingsolvera göre gıda güvenliği konusu günümüzde hayati önem taşımakta olup herkesin ilgi alanında olmalıdır.
Kingsolver iş hayatlarının yoğunluğunu öne sürenleri ise ironik bir dille eleştirir. İnsanların maddi kazanç uğruna haftada doksan saat çalıştığını söyler ve böyle bir ülkenin kutsal üçlemesinin yeterlilik, üreticilik ve maddi kazanım olduğunu söyler. Bunun yerine Kingsolver çalıştıktan sonra birkaç saat dışarıda geçirmeyi tercih eder. Ayçiçeği ve fasulye yetiştirmek, yemek pişirmek, domates konservelemek ve kendi peynirimizi yapmak sadece bizi zararlı besinlerden korumaz aynı zamanda bir aile birliği duygusunu yaşatır.
Eserde Kingsolver’ın dokuz yaşındaki kızı Lily kümes hayvanı yetiştiriciliğine merak salıp yumurta ve et satmaya başlar. Böylelikle çocuk yaşta olan kızı doğayla iç içe olmayı öğrenir. Bu örnekle birlikte doğal beslenmenin sadece sağlığa değil ekonomiye de katkısı olduğu kanıtlanmış olur. Çünkü Lily bu girişimiyle esasen bir kazanç sağlamıştır. Lily’nin okulunda çocuklar bahçecilik ünitesine başlarlar. Sebze yetiştirmeyi, kendi öğle öğünlerini hazırlamayı ve bunları hep birlikte yemeyi öğrenirler. Fakat bu ünitenin onlara öğrettiği kilit nokta saygıdır; kendilerine, diğerlerine ve çevreye saygı. Bu durum, gelecek nesillerin besin sistemini, ormanlarımızı, suyumuzu, havamızı ve bütün bunların birbiriyle ilişkilerini anlamalarını sağlar. Okullar bu türden bir bilinç geliştirmek için hayati önem taşımaktadır.
Kingsolver romanının sonuna birkaç genel tavsiye ekler:
⦁ Eğer ürünler kendi bölgenizde mevcutsa ve sezonundaysa bunları bir çiftçiden satın alın veya manavınıza bunları yerel bir kaynaktan temin etmesini rica edin.
⦁ Kendi yemeğinizi ve hazırlığınızı mümkün olduğunca kendiniz yapın. Zorlu bir malzeme avına çıkmaktansa mevsimlik yemek planları yapın.
⦁ Daha az katkı maddeli ürünleri tercih edin. Bu size daha az enerji harcatacaktır. Örneğin yuvarlak küçük yulaf, bal ve cevizle birlikte harika bir kahvaltı olabilir.
⦁ Taze meyve ve sebzeler için seyahat mesafesini göz önünde bulundurun. Kingsolver food travel yani besinlerin uzun mesafeden gelmesinden kaynaklanan iki tehlikeye dikkatimizi çeker. Bunlardan birincisi o besinlerin taşınması için harcanan enerji kaynağıdır. Çevre kirliliğine ve enerjinin azalmasına yol açacaktır. İkincisi ise o besinin taşınması süresinde bozulmaması ve böceklenmemesi için uygulanacak pesticide yani bir çeşit böcek ilaçlarıdır. Bu kimyasallar yiyeceğin besin değerini düşürmekle birlikte vücudumuzda çeşitli hastalıklara sebep olabilir.
Bütün bu örneklerin ve bilgilerin ışığında Barbara Kingsolver gıda güvenliğinin aslında ne kadar erişilebilir düzeyde olduğunu okuyuculara kanıtlamıştır. Kitabında yer verdiği yemek tarifleriyle bunu iyiden iyiye somutlaştırmıştır.